Hükümetin emekliye birkaç kuruş iyileştirme yapacağı söylentisi daha ağızdan çıkmadan, fırsatçılar etiketleri oynatmaya başladı. Raflar sessiz ama vicdansız bir zamla doldu yine. Emeklinin cebine üç kuruş girmeden, fırsatçıların cebi şişti. Bu nasıl bir vicdansızlık, nasıl bir ahlak erozyonudur?
Toplumun en kırılgan kesimi olan emekliler, geçim derdindeyken; bu ahlak yoksunu kişiler, devletin iyi niyetini ranta çevirmeye devam ediyor. Ve ne acıdır ki, bu çarpıklığa karşı caydırıcı hiçbir mekanizma işlemiyor. Denetim mi? Sadece göstermelik birkaç ceza, ardından yine sessizlik…
Vatandaş artık öfkeli. Çünkü fark yaratması gereken devlet, bu vicdansızlara dur demedikçe, verilen zamlar bir teselli bile olmuyor. EMEKLİ DİYOR Kİ : “BANA ZAM YAPMA, AMA O FIRSATÇININ BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİR.”
Bugün bu ülkede en büyük sorun enflasyon değildir; denetimsizliktir. Fırsatçının gırtlağına basılmazsa, halkın güvenini yitirir.
HER KÖŞEYE RADAR DİKMEK KOLAY; ESAS MESELE MARKET KÖŞELERİNDE DÖNEN OYUNU ÇÖZMEK.
Devletin görevi sadece vermek değil, onun alın terini, umutlarını korumaktır da.
Aksi takdirde, emekliye verilen değil, elinden alınan konuşulur. Ve sonunda, vatandaşın güveni bir kere kaybolursa, onu yerine koymak mümkün olmaz.
Ev kiraları şehrin en ucra köşelerinde bile 15 bin ile 25 bin arasında olmuş. Bunun bir standardı yok mu?
Emekliye %1.6 zam yapılıp, doğal gaza %25 zam yapılması nasıl bir orantıdır?
Emekli; ömrünü ülkesine, ailesine, alın terine adamış, bugün ise bir parça huzuru bekleyen insandır. Hükümet üç kuruş iyileştirme yapmadan önce, fırsatçının sofrasını değil, emeklinin sofrasındaki boşluğu görmelidir.
Kalın sağlıcakla..