Birleşmiş Milletler’in 1999 yılında aldığı kararla tüm dünyada “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilen 25 Kasım kapsamında Yalova Barosu, kapsamlı bir basın açıklaması yayımlayarak Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelenin mevcut durumunu değerlendirdi. Baro açıklamasında, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik her türlü şiddetin endişe verici düzeylere ulaştığına dikkat çekilerek, yasal düzenlemelerdeki eksiklikler, uygulamada yaşanan zafiyetler ve cezasızlık politikasının etkileri güçlü bir dille vurgulandı.
“Cezasızlık politikası derinleşiyor”
Yalova Barosu’nun açıklamasında, mevcut mevzuatın kağıt üzerinde güçlü olmasına rağmen uygulamada ciddi sorunlar yaşandığına işaret edildi. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için adil yargılanma hakkının sağlanması, faillerin caydırıcı ve etkin cezalarla cezalandırılması ve infaz rejiminin titizlikle uygulanması gerektiği ifade edildi.
Baro, Türk Medeni Kanunu, 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış kadın haklarının devlet kurumlarınca eksiksiz uygulanmasının bir zorunluluk olduğunu belirtti.
İstanbul Sözleşmesi vurgusu: “Çıkış şiddetle mücadeleyi zayıflattı”
Açıklamanın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Türkiye’nin 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin eleştiriler oldu. Yalova Barosu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ifade ederek sözleşmeden çıkışın:
- Uluslararası iş birliğini zayıflattığını,
- 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasında sorunlara neden olduğunu,
- Toplumdaki cezasızlık algısını derinleştirdiğini
belirtti.
Baro, kadına yönelik şiddeti “meşrulaştıran ve normalleştiren” her türlü yaklaşımın önüne geçilmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
“Kadın aile içinde unsur değil, özgür bireydir”
Toplumsal zihniyet dönüşümünün de hukuki düzenlemeler kadar önemli olduğunun altını çizen Yalova Barosu; laik ve bilimsel eğitimi esas alan, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen programların yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Açıklamada, kadınların yalnızca “aile içindeki bir unsur” değil, toplumsal yaşamda özgür ve eşit yurttaşlar olduğuna dikkat çeken politikaların geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.
“Hukuki mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz”
Yalova Barosu, 25 Kasım vesilesiyle yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılık mesajı verdi. Baro yönetimi:
“Kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalktığı ve kadınların hak ve özgürlüklerden tam eşitlik temelinde yararlandığı gün gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Şiddet mağduru tüm kadınların yanındayız.”
ifadelerini kamuoyu ile paylaştı.
YALOVA BAROSU BAŞKANLIĞI
