Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun Doktora Anısı.. Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun doktora sınavı anısını temel alarak insanlık ve dürüstlük üzerine ibretlik bir yazı hazırladım:
Bazı sınavlar vardır ki, ne dört duvarla sınırlıdır ne de yalnızca bilgi ölçer… Bazı sınavlar, insanın karakterini, vicdanını ve dürüstlüğünü tartar.
Tıpkı Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun doktora sınavında yaşadığı gibi…
Amerika’da doktora programına başlayan Cüceloğlu, sınav günü sınıfa gelen hocasının şu sözleriyle karşılaşır:
“BEN ŞİMDİ KAĞITLARI DAĞITACAĞIM. BİR OKUYUN.
10-15 DAKİKA BURADA KALACAĞIM. EĞER SORMAK İSTEDİĞİNİZ ŞEYLER VARSA AÇIKLIĞA KAVUŞMAMIZ, BANA SORUN ONLARI ANLATAYIM. BEN KORİDORDA 247 NUMARALI ODADAYIM.”
Ne gözetmen var, ne kamera… Sadece kişi ve kendi vicdanı. Kopya çekmek kolay, konuşmak serbest… AMA YA DÜRÜSTLÜK? Ya kendiyle yüzleşme?
İŞTE BU SINAV, ZEKAYI ÖLÇER GİBİ GÖRÜNSE DE ASLINDA AHLÂKI TARTAN; BİLGİ DÜZEYİNİ SINAR GİBİ DURSA DA KARAKTERİ AÇIĞA ÇIKARAN BİR SINAVDIR.
Hoca bilerek gitmiştir odasına. Çünkü o, “İnsan, yalnız kaldığında kimdir?” sorusunun cevabını merak etmiştir.
Aslında bu sadece bir doktora sınavı olmaktan öte, bir insanlık sınavıdır. Kağıtlar ise not için değil, insan kalabilmek için yazılmıştır.
Ve biz anlarız ki, gerçek eğitim sadece beynimize değil, ruhumuza da işleyenidir. Gerçek hoca, yalnızca bilgi aktaran değil, insan olmayı öğreten kişidir. Gerçek başarı da sadece sınavı geçmek yerine, kendi vicdanında geçer not almaktır.
KİMİ SINAVLAR GEÇER, UNUTULUR… AMA BAZILARI, ÖMÜR BOYU İNSANIN İÇİNDEKİ ADALET TERAZİSİNİ KURAR.
O yüzden bu sınav, aslında hepimize hala devam eden bir sorudur:
“SEN, SENİ GÖZETEN KİMSE YOKKEN KİM OLUYORSUN?”
Kalın sağlıcakla..