Avrupa Birliği’nin 2026 yılında yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) hazırlık kapsamında, İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ) çevresel sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını hızlandırdı. İZBAŞ, bölge bünyesindeki firmaların üretim kaynaklı emisyonlarını düzenli olarak ölçerek, düşük karbonlu üretim modeline geçişte önemli bir örnek teşkil ediyor.
İZBAŞ İzmir Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, 2021 yılından bu yana yürütülen karbon ayak izi hesaplama çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada, “Kurumsal karbon ayak izi hesaplamalarını düzenli olarak ölçüyor, bu verileri çevresel sürdürülebilirlik stratejilerimizin temelini oluşturacak şekilde değerlendiriyoruz” dedi.
Sevimli, serbest bölgede faaliyet gösteren firmaların enerji verimliliği, kaynak kullanımı ve emisyon azaltımı gibi konularda bilinçlendiğini vurgulayarak, “Sürdürülebilirlikte yalnızca takip eden değil, uygulamalarıyla fark yaratan bir bölge olmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
HEDEF: YEŞİL SERBEST BÖLGE
İZBAŞ yönetimi, bölgeyi “Yeşil Serbest Bölge” statüsüne taşıyacak adımları kararlılıkla sürdürüyor. Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar) ve Kapsam 2 (dolaylı enerji kaynaklı emisyonlar) kapsamında yapılan ölçümlerle elde edilen veriler, firmaların sürdürülebilirlik stratejilerine entegre ediliyor. Sevimli, “Bölgemizdeki tesislerde hayata geçirilen yenilikçi uygulamalar sayesinde enerji verimliliğini artırıyor, çevresel etkileri en aza indiriyoruz” diye konuştu.
KARBON AYAK İZİ VERİLERİ AÇIKLANDI
İZBAŞ’ta 2023 yılı itibarıyla faaliyet gösteren 108 firmanın elektrik tüketimine bağlı toplam karbon ayak izi, ISO 14064-1:2018 standardına göre 21.738 ton CO₂ olarak hesaplandı. Elektrik kaynaklı emisyonların yaklaşık %92’si, enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren ilk on firmadan kaynaklandı. Bu sektörler arasında plastik ve ambalaj sanayi, deri ürünleri, gıda sanayi, kompozit malzeme üretimi ve kimya sanayi öne çıktı.
Doğalgaz tüketimine bağlı toplam karbon ayak izi ise 7.890 ton CO₂ olarak kaydedilirken, bu değerin %91’lik kısmını yine enerji yoğun ilk on firma oluşturdu. Kimya, gübre, deri ve gıda sanayi bu alandaki başlıca sektörler arasında yer aldı.
2026’DA NE DEĞİŞECEK?
SKDM kapsamında, 1 Ocak 2026 itibarıyla Avrupa Birliği’ne ihraç edilecek çimento, gübre, demir çelik, alüminyum, hidrojen ve elektrik gibi ürünlerin üretiminde ortaya çıkan karbon emisyonları için ithalatçılar, eşdeğer miktarda karbon sertifikası satın almak zorunda kalacak. Bu düzenleme, Türkiye gibi ihracat odaklı sanayileşmiş ülkelerdeki üreticileri düşük karbonlu üretim süreçlerine geçmeye zorluyor.
İZBAŞ, bu sürece öncülük eden uygulamalarıyla Türkiye’nin sanayi ve ihracat politikaları açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.