Belediyeler ve sanayi tesisleri ‘masraf’ diyerek arıtmayı durduruyor ya da yavaşlatıyor ve ceza ödemeyi tercih ediyor.
Belediyeler ve sanayi tesisleri “ceza öderim, arıtmam” mantığıyla çevreyi ve insanı kirletiyor! Yaz aylarında deniz kenarları dolup taşarken, bu kişilerin sağlığı kimseyi ilgilendirmiyor.
Yalova ve ilçelerinde çevre sağlığını tehdit eden sessiz ama korkulması gereken bir skandal patlak veriyor. Belediyeler ve sanayi kuruluşları, artan maliyetleri bahane ederek atıksu arıtmayı bilerek yavaşlatıyor ya da tamamen durduruyor. Kanunlar açık, cezalar belli; ama ne yazık ki cezaların caydırıcılığı yok! Öyle ki, bazı kurumlar arıtma yapmamak için cezayı tercih ediyor.
Sadece su değil, insan da kirleniyor!
Yalova ve ilçelerinde bulunan belediyelere ait arıtma tesislerinin önemli bir bölümü ya kısıtlı kapasiteyle çalışıyor ya da tamamen devre dışı. Özellikle yaz aylarında nüfus artarken tesislerin hala yıllar öncesinin kapasitesiyle çalışması, göz göre göre bir felaketi büyütüyor. Kirlilik sonuçları raporlarla sabit, ama çözüm yerine ceza ödenip geçiliyor.
Arıtma lüks mü?
Özellikle kimyasal üretim yapan bazı sanayi kuruluşları, arıtmayı maliyet kalemi olarak görüp atık sularını ve zararlı gazlarını doğrudan çevreye salıyor. Marmara Denizi’ne ve yeraltı su kaynaklarına karışan bu atıklar, yalnızca bugünü değil, yarını da zehirliyor.
Denetim değil, göz boyama yapılıyor!
Çevre mühendisleri ve sivil toplum temsilcileri, denetimlerin göstermelik olduğunu, kesilen cezaların ise adeta bir teşvik haline geldiğini belirtiyor. Belediyeler ve fabrikalar, “ceza ödeyip devam etme” alışkanlığı edinmiş durumda. Halk sağlığı pahasına bu sorumsuzluk sürüyor!
Yalova halkı isyanda
Özellikle yaz aylarında arıtmanın yapılmadığı bölgelerde yaşayan vatandaşlar, dayanılmaz kokular, artan sinek popülasyonu ve kirli sular nedeniyle şikayetçi. Sahillerdeki yosunlaşma, renk değişimi ve bulanıklık, denize bırakılan atıkların açık göstergesi. Yetkililerden ise çıt çıkmıyor!
Cevap bekleyen sorular:
Yalova ve ilçelerinde aktif olarak çalışan arıtma tesisi sayısı kaçtır?
Son 1 yılda hangi belediye ve kuruluşlara ne kadar ceza kesilmiştir?
Bu cezalar, neden önleyici değil de “gider kalemi” gibi algılanıyor?
Belediyelere enerji ve işletme desteği neden sağlanmıyor?
Müsilajla mücadele için toplanan kurullar, bu tabloyu neden gündeme almıyor?
Gelecek göz göre göre yok ediliyor!
Yalova’nın “çevreci şehir” kimliği, belediyelerin ve sanayi tesislerinin bilinçli ihmaliyle altüst oluyor. Devletin sorumluluğu alması, tesislerin işletmesini gerekirse kamulaştırarak devralması ve şeffaflıkla hesap verilmesi kaçınılmaz hale geldi.
Yetkililer sessiz ama buna doğanın sessiz kalmayacağı belirtiliyor.
Bülent GÜLER
Yalova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı