YALOVA — 24. Dönem AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun, Birleşmiş Milletler toplantısının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ortak açıkladığı sözde “barış planı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Coşkun, planın içeriğini “Gazze’yi fiilen yok sayan, tek taraflı ve kabul edilemez şartlar taşıyan bir tasarı” olarak nitelendirdi.
Coşkun, BM zirvesi sonrasında dünya liderlerinin bir araya gelmesine rağmen görüşmelerin esasen “Gazzede yaşanan insani dramı sona erdirmeye yetmediğini” vurguladı. “İki yıldır devam eden katliam ve toplu ölümler karşısında yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı” diyen Coşkun’a göre, son plan ise aslında “karşı tarafa ağır fedakârlıklar dayatan, barıştan çok yeni problemler üreten bir yaklaşımı” yansıtıyor.
Esas eleştirisini planın muhtemel uygulama biçimine yönelten Coşkun, “Barış ancak karşılıklı ödünlerle mümkündür. Ancak açıklanan maddeler yönetimin lağvedilmesi, silahsızlandırma ve esirlerin geri verilmesini zorunlu kılarak Gazze’yi fiilen bitmiş bir bölge haline getirmeyi hedefliyor. Planın uygulanmasını Trump ve Tony Blair gibi figürlerin takip edeceği belirtiliyor — bu da bağımsız bir çözüm yerine dış müdahalesini güçlendirir” ifadelerini kullandı.
Coşkun, planın bölgesel ve uluslararası aktörler tarafından nasıl karşılanacağının kritik olduğunu; Avrupa ve bazı Müslüman ülkelerin desteğinin yanı sıra Pakistan’ın ilk destek veren ülkeler arasında görülmesini “manidar” bulduğunu belirtti. Coşkun, “En kötü barış, en iyi savaştan iyidir” sözünü yinelerken, Gazze halkının “insanca bir yaşam hakkı” olduğunu savundu ve “Bu şartlarla, Netanyahu’nun planı gerçekten uygulayacağına kim garanti verebilir?” diye sordu.
Coşkun, uluslararası toplumun ve bölge aktörlerinin, planı değerlendirirken Gazze’deki insani gerçekliği ve adil, kalıcı bir çözüm gerekliliğini göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti.