TSK AFETLERDE ÖNCÜ OLMALIDIR
CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Tahsin Becan, 2026 Yılı Bütçe Teklifi’nin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı bütçesine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Jeopolitik gerilimlerin, bölgesel krizlerin ve yeni nesil tehditlerin Türkiye’nin güvenlik doktrinini her zamankinden daha kritik hâle getirdiğini belirten Becan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modern, liyakat esaslı, siyasetten arınmış ve afetlerde aktif rol alan bir yapıda olması gerektiğinin altını çizdi.
“TSK Hazır, Donanımlı ve Siyasi Etkilerden Uzak Olmalıdır”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok boyutlu tehdit ortamında ülkenin güvenliğini sağlamak için tam donanımlı bir yapıya sahip olmasının zorunluluk olduğunu ifade eden Becan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“TSK’nın siyasi etkiler dışında kalması, kışlalardan tarikat, cemaat ya da herhangi bir yasadışı yapılanmanın tamamen uzaklaştırılması güvenliğimiz için hayati önem taşımaktadır. Uluslararası hukuktan doğan haklarımız karada, denizde ve havada sonuna kadar korunmalıdır. Bunun için de eğitimli, yüksek moral ve motivasyona sahip personel yetiştirilmesi gereklidir.”
Becan, muvazzaf ve emekli personelin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini de vurgulayarak düzenli olarak gözden geçirilecek yeni bir personel politikası çağrısında bulundu.
“Şehit Aileleri ve Gazilerimizin Haklarını Savunmak Siyaset Üstü Bir Namus Meselesidir”
Milletvekili Becan, konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünün sadece teknolojik kapasitesinden değil, aynı zamanda emekli ve görevdeki personeli, şehit aileleri ve gazileriyle kurduğu bütünlükten geldiğini dile getirdi.
“Şehit aileleri ve gazilerimizin haklarını savunan her öneriyi kimden gelirse gelsin destekleyeceğiz. Bu, siyaset üstü bir namus meselesidir” ifadelerini kullanan Becan, özellikle harp okulları ve askeri eğitim sistemine yönelik eleştirilerini de paylaştı.
MSÜ Eleştirisi: “Dünyada Eşi Benzeri Olmayan Garabet Bir Yapılanma”
Askeri Liseler, Harp Okulları ve Harp Akademilerinin kapatılmasının bilimsel temellere dayanmadığını ifade eden Becan, Milli Savunma Üniversitesi’nin (MSÜ) mevcut yapısıyla TSK’nın ihtiyaç duyduğu askeri eğitimi karşılamadığını belirtti.
“Her komutanın yanına siyasi komiser gibi atanmış, askerlikle ilgisi olmayan sivil kişiler bulunuyor. Modern harp silahlarına sahip olmak önemli ancak bu sistemlere ruh veren eğitimli, liyakatli personeldir.”
“TSK Afetlerde Destek Değil Esas Çözüm Ortağı Olmalıdır”
Deprem gerçeği ve her yıl artan orman yangınlarının Türkiye’nin afet kapasitesini güçlendirmesini zorunlu kıldığını belirten Becan, afet yönetiminde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolünün yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi.
Önerileri ise şöyle sıraladı:
- Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) revize edilmeli, TSK “destek kuvvet” değil “temel çözüm ortağı” olarak stratejik görev üstlenmeli.
- MSB ve Genelkurmay temsilcileri, Afet ve Acil Durum Kurulu’nda sürekli yer almalı.
- Denize kıyısı olan illerde arama-kurtarma ve yardım faaliyetleri deniz yoluyla da sağlanmalı, liman altyapıları güçlendirilmeli.
- Sağlık Bakanlığı envanterine “Hastane Gemisi” eklenmeli.
- TSK’dan ayrılan uzman erbaş ve sözleşmeli erler, tecrübelerinden yararlanmak için orman işçisi ve orman muhafaza memuru olarak istihdam edilmeli.
- THK yeniden yapılandırılmalı, TSK rezerv hava filosu orman yangınlarında aktif destek sağlamalı.
“Deprem ve Yangınlar Kaçınılmaz Gerçek; TSK Afette Öncü Olmalıdır”
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığına ve her yıl binlerce hektar ormanın yangınlarla yok olduğuna dikkat çeken Becan, bu çerçevede TSK’nın lojistik kapasitesi, personel yapısı ve saha hâkimiyetinin afet yönetiminde stratejik bir güç olduğunu vurguladı.




